21 Şubat 2013 Perşembe

Alsancak Stadı Tartışmaları


           
                   Gündemin sıcak tartışması Alsancak Stadı'nın yıkılması... Herkes bir yorum ile tartışmanın bir köşesinden tutuyor.Haliyle bizde bir el atalım bu tartışmaya.
                    Öncelikle Alsancak Stadı bir mabedmidir.Spora dair terimlere "mabed,ilah" vs vs gibi manevi şeyler katılmasına pek sıcak bakmasamda mevcut durumu anlatmak için kullanılacak en yerinde kelime bu malesef.Ülkemizde ve dünyada pek çok takımın kendisi ile özdeşleşen,kültürü,tarihi ile bir bütün olduğu stadı var.Akla ilk gelen Barça'nın stadı ne bileyim Manunun trafordu  Rangers'ın Ibrox'u vs vs uzar gider bu liste.
                   Peki bizim için Alsancak bu anlamların yüklü olduğu bir stadmıdır? Yıllardan bu yana gideriz Alsancak'da maç izlemeye,kabul yaşımız çok olmasada belli bir tarihi biliriz,peki tüm bunları topladığınızda Alsancak diyince aklımıza ne gelir.Büyük zaferlermi,inanılmaz fedakarlıklar mı,ailemizle geçirdiğimiz harika bir gün mü,yada spora dair başkaca anlam yüklediğimiz şeyler mi? Açık söylim benim aklıma bu yukardakilerin hiçbiri gelmiyor,Daha önce bir yerlerde okumuştum aklıma gelen bozuk çim,kavgalar,sidik kokusu,doğu kökenli seyyar satıcıları,alakasız polisleri ve daha bir çok olumsuz şey...
                  Ülkemizde futbolun bulunduğu nokta,futbolseverlerin profilleri malumunuz.Tutup burda Hıncal ULUÇvari şeylerde yazmak istemiyorum ama mevcut durumda şahsım adına Altay'ın kurumsal yapısı,geleceği  şu stadın yıkılması yada yıkılmamasından çok çok daha önemli hatta benim gönlüm yıkılmasından yana bile diyebilirim.
                 İşin diğer boyutu,hemen hemen tüm İzmir takımları, taraftarları birbirlerine düşman,marifet gibi bunlada gurur duyuyorlar,hoş sadece birbirlerine  değil diğer bütün takımlara düşman ki son Göztepe taraftarının yaptıklarını biliyorsunuz.Paylaşmak desen yok,ortak değerler desen yok e madem neden herkes hep bir yerden bu stadın yıkılmaması için bu kadar direniyor.
                     Birazda yazı içinde yazı dışına çıkalım.Yani ailemle güneşli bir Pazar gününde insancı bu stada gidip,arabamı rahatça park edip,maçtan önce storlardan doya doya rahat rahat faturalı alışveriş yapıp,rahat koltuklarımda oturup insanca bir maç izleyip devre arasında yine klubün işlettiği kafelerde yemeğini yiyip suyunu içip insanı bir şekilde tuvalete gidip,sonra tekrardan yerine oturup insanca bir maç izleyip ondan sonra aynı insanlıkta huzur içinde evine dönmeyi istemek çokmu hayalci bir yaklaşım,çokmu imkansız çokmu  futbolun özünden uzak.Bunu İstanbul'da kim yapıyo diyecekler için inan özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarları stadlarının yapılmasının ardından bu yolda çok hızlı adımlar atıyorlar.
                      Stadın başka bir boyutu,eski bir stad,çöktü çökecek bu görülmezden geliniyor,Üstelik dünyada kale arkası taraftar grubu olmayan takımlar bizim takımlarımızdır heralde yada ne bilim Faroe Adaları,Zambiya felan gibi ülkelerde vardır heralde bu tarz stadlar.Hoş bu klüp ellibin kişilik adam gibi bir stad yapsa o stadı kim doldurur o işin başka bir tartışma konusu.
                         Anlamaya çalıştığım stada dokundurmayızın altındaki manevi inanç,güç,dayanak.Nedir yani bu stada bu derece bağlılık,orda ölen insanlarmı,orda yaptığımız kavgalar döktüğümüz kanlarmı,o sidik kokuları mı nedir?
                         Yazı özetinden de anlaşılacağı üzere zerre önemsemediğim bir konuda hatta yıkılmasından yana olduğum bir konuda çok bile yazdığımı düşünüyorum.Benim için klubümün geleceği şu stadın yıkılıp yıkılmamasından çok çok daha önemli.


                           Takım içerisinde cereyan eden bir başka olayda Erdal GÜNEŞ olayı.  Bu sezonun başından buyana bu tarz evveliyatı olmayan olaylarla karşılaştık.Evveliyatı olmayan diyorum çünkü futbol takımlarında böyle sorunlar önceden hep bir şekilde belli olur üstü kapatılır vs vs ve biryerde patlak verir.Ama hem Serhat,hem Nezir,hem Murat SUCİ,hem Erdal olayında hep birden bire ne olduysa oluyor.Kaptanımızın bu sezonki katkısı tartışılır o ayrı bir konu ancak bir takım için,ona gönül veren taraftarlar için en önemli değer değilmidir aidiyet duygusu.İşte Erdal bize bu duyguyu sonuna kadar yaşatabilen bir isim,üstelik ne yaşandı bilmesekte asla klubune,yöneticisine,arkadaşlarına saygısızlık yapmayacağından argo tabir ile yanlışı olmayacağından emin olduğumuz bir isim Erdal.Sakatlık yada formsuzluk gibi nedenlerle bu sezon dönem dönem katkı sağlayamadı güçsüz kaldı orası doğru ama bu adam hem futbolcu olarak hem ilerde teknik kadroda bir çalışan olarak klubün içinde kalması gereken adamlardan biri.Yönetimin yaptığı en büyük hata bence futbolcular konusundaki bu ani çıkışlar.Staddan daha önemli bir konudur Erdal GÜNEŞ olayı bana göre bizim değerimiz olmayan bir stad bana göre bizim öz be öz değerimiz olan bir Erdal GÜNEŞ... Umarım bu sorunlar bir an evveli hallolur diye yazıyı bitirmekten başkada yapacak çokda fazla birşey yok aslında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder