26 Şubat 2013 Salı

Anette OLZON

                        Altay Bayrampaşa ile 1-1 berabere kalmış,yılların golcüsü Yunus kalenin dibinde topu auta atmış,hocamız sanki çok üst düzey bir takımmışız gibi tek forvet olayına takmış vs vs  düşündüm de bu öğlen arası bunları yazmak yerine müzik yazmak daha keyif verecek bana ....
                         Floor JANSEN'den sonra Rock Kadına Yakışır köşemizin ikinci konuğu grubun ondan bir önceki solisti Anette OLZON.Kuzeyden babamız çıksa yeriz felsefenden hareketle bir kaç kelam edelim hakkında.    21 Haziran 1971 İsveç doğumlu Anette OLZON,Nightwish'in diğer tüm solistlerinde olduğu gibi sopranodur. Hep belirttiğimiz gibi bu coğrafyadan çıkan hemen hemen bütün vokallerde bu özellik görünmekte.Günlük konuşmalarında dahi baya boğuk ve sert sesle konuşan bu millet için sanırım aksi durum şaşırtıcı olurdu.   



                    Müzik dünyasında Alyson Avenue grubu ile adını duyuran Anette 2007 yılında Tarja'nın sansasyonel bir şekilde gruptan ayrılması ile Nightwish'in solisti olmuştur.Olzon grubu öylesine benimsemiştir ki 2010 yılında dünyaya gelen oğluna grubun popüler şarkılarından Nemo dan esinlenerek Nemo ismini koymuş
                          


                 Kendisi hakkında nette dolaşan bilgilerin en ilginci usta bir obua sanatçısı olması ki yine bu alet bildiğim kadarı ile Vikinglerin geleneksel çalgılarından biri.
                Malesef Finli grubun solistliğine başladığı günden bu yana sürekli olarak Tarja ile kıyaslanan Anette bu yükü gruptan ayrıldığı güne kadar bariz bir şekilde omuzlarında taşıdı. Hatta dönem dönem İsveç-Findandiya gerginliğine mi kurban gitti diye düşünmedim değil ancak sonra bunu benden başka düşünenin olmayacağı kanaati hasıl oldu :)) Ansiklopedik bilgiler sonrasında kendi düşüncelerimize gelecek olursa grubun üç solistini de bilen biri olarak herbirinin birbirinden ayrı birbirinden yetenikli müzisyenler olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
               Nightwish'in pek çok eski şarkısını onun yorumu ile dinlemenin bana ayrı bir keyif verdiğini belirtmek isterim,bunun haricinde Bye Bye Betaiful,Escape ve özellikle yine bir dönemin efsane Finli grubu Rasmus'la yaptıkları October düetlerinin yeri ve tadının bir başka olduğunu söylemekte fayda var.Müzisyenlik eleştirisi kategorisine girermi bilmem ama onun hakkında yapabileceğim tek eleştiri aksaanı olurdu ki iş öyle bir noktaya geldi bir ara baya bir dönem Escape'yi yerel dilde söylediğini sanmıştım :)
              Bundan sonra kariyerine hangi yolda devam ederse etsin her zaman başucu müzisyen ve vokellerden birisi olacaktır benim için kendileri.Duru güzelliği ile de kendine has bir tarzı olduğunu belirtmesek de olmaz diğer taraftan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder