Halkapınar Aktarma İstasyonu

                                                 İşe metro ile gittiğimde karşılaştığım mazara bu.İzmirli'lerin mühendislik harikası olarak nitelendirdikleri köprü.Tıpkı adliyedeki dolaplara ne kadar büyük dosya konacağından bir haber mimar gibi, bu arkadaşlarda İzmir'in yolcu kapasitesini yada bu tarz olağanüstü durumlardaki b planını hesaba katmamışlar.
                         Normalde bu tarz şeylere çabuk kızan yada İzmir'i kötüleme adına her ota boka laf söyleyen insanlardan değilim.Ama bu manzarayı gerçekten haketmediğimizi düşünüyorum öyleki köprü artık üzerindeyken ciddi ciddi sallanıyor ve o ayakların devamlılığı olan bu ağırlığı daha ne kadar kaldırabileceğini bilmiyorum,Metro etrafında çalışmalar devam ediliyor,bu işe yarayacakmı hep beraber göreceğiz,ama bunun adı kesinlikle rezillik.
                        Gelelim işin insanlarımız boyutuna,zaten durum ortada gideceğin yere bu kalabalık içinde anında gidemeyeceğin bariz belli,ne diye ısrarla ortadan yürümüye çalışırsın be adam,ne diye ısrarla arkadan ittirirsin,hatta insanları hiçe sayarak çarpa çarpa koşarsın.Zaten çok önemli bir adam olsan işe metroyla değil kendi özel arabanla gidersin öyle değilmi?
                           Beni en çok güldüren metro kapıları açıldığında birbirlerini saygısızca ezip koşarcasına hatta koşar halde köprüye doğru yol alan kitle.Bir gün çekmek istiyorum.Sanırsın ki NASA da toplantısı var ona yetişecek arkadaş.
                       Yine spor dışında yaftalardan devam ediyoruz ya Allah sonumuzu hayır etsin.