Dün aslında EPL'de üç maça birden bakma şansım oldu.M.City-Hull City maçına dönem dönem göz ucuyla baktığım geneli kısır geçen maçta M.City sonlara doğru coştu.Bu maçta en dikkatimi çeken Hull'un kalecisi McGregor'du.Bu adam geçen sene ülkemizde oynadı ve arada inanın dağlar kadar fark var,buna dair bir yazı yazmayı planlıyorum ilerleyen günlerde
Günün ikinci maçı Cardiff-Everton maçıydı ki insanı fıtık eden türden bir maç oldu.Öyleki Everton sayfasına yazmaya dahi gerek görmediğim bir maç oldu düşünün yani.Yine dönem dönem izlediğim bu maçta aklıma takılanda sadece EPL'nin gittikçe sıradanlaşıp bizim ligimize başladığı gerçeği.Henüz ligimizle dağlar kadar fark var ama gidişat oraya doğru.Everton'un son saniyeye sıkıştırdığı ataklar dışında tatsız tutsuz zevksiz sıradan bir maç oldu.Haliyle berabere bitti.
Bu iki maçtan da daha fazla izleme şansı bulduğum ve İngiliz liginin zevkini veren tek maç Palace maçı oldu.Eskiden bu yana tıpkı QPR,Ipswich Town vs gibi sempati duyduğum takımlardan biri Palace.Sunderland maçında takımlar sahaya şu diziliş ve onbirlerle başladılar.
Her iki takımın hocasıda bence maça damgalarını vurdular.Gerek taktiksel hataları gerek sevinçleri ve üzüntüleri ile renkli isimler olduklarını gösterdiler.lan HOLLOWAY EPL de gördüğüm en tutkulu hocalardan biri.
Maça gelince baştan sona pozisyonu az ama mücadeleli bir maç oldu.Gerçektende kapasiteleri sınırlı iki EPL takımının terlerinin son damlasına kadar sahada mücadele ettiklerini görebileceğiniz bir maç oldu.Palace Gabidon ile maçın başında öne geçti ikinci yarı oyuna giren İskoç Fletcher'in golüne kadar oyun ortada geçiyordu ama İskoç forvet mükemmel bir gol attı.Böyle bi adamın Sunderland gibi bir takımda ne işi var onu bilmiyorum sakatlığı sonrası bu sene EPL'i sallayabileceğini düşünmekteyim.
Palace orta sahasında dikkatimi çeken en önemli isim İngiliz Gayle oldu.İlk gördüğümde cılız fiziği ve ilginç tipiyle EPL'nin vasat Güney Amerikalı oyuncularından biri sandım ancak bu yirmikilik genç İngiliz Palace'ın dün en kritik adamlarından biri oldu.Bu fizikle üst düzeye çıkarmı bilmiyorum ama Palace taraftarı onu çok seviyor ve bence bu takım için fazlasıyla yeterli bir isim Gayle.
Az yukarıda belirttiğimiz gibi Fletcher'in nefis kafa golü sonrası oyun bir hayli hareketlendi bu süreçte Wickham ve Johnson ile Sunderland öne geçme şansını kaçırmışken İrlanda'lı O'shea'nin sebeb olduğu penaltı sonrası Sunderlanda hem bir gol yedi hemde bu oyuncunun gördüğü kırmızı kart sonrası takım on kişi kaldı.
Aslında bu süreçten sonra dahi Sunderland'ın beraberliği yakalama şansı vardı ancak son noktayı yine EPL'e yakışır bir golle yine Palace'nin yirmikilik genç yıldızı Stuart Antony A.O'KEEFE'den geldi.Doksada taktı desek yeridir.
Palace'de bir dönem ülkemizde de forma giyen Jedinak,Fransız Chamakh ve gole rağmen Gabbidon beni hayal kırıklığına uğratan isimler oldular.Sanırım sezon öncesi olmasının verdiği bir formsuzluk var bu isimlerde.
Maç sona Sunderland menejeri Paolo Di Canio'nun tribünlere dönerek hatayı kendisinin yaptığını açık şekilde bildirmesi bu ligin neden bu kadar özel bir lig olduğunun göstergelerinden biriydi aslında.Dediğimiz gibi dünün bence en güzel maçıydı bu maç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder