28 Ekim 2012 Pazar

Altay:0 Yeni Malatyaspor:0


                                Ligin sekizinci haftasında sahamızda oynadığımız Y.Malatya maçından beraberlik ile ayrılarak büyük bir avantajı bir kez daha geri teptik.Yazımın başında umarım bu puan kayıplarını ilerleyen haftalarda aramayız şeklinde bir temennide bulunmak istiyorum ama öyle bir gruptayız ki Eyüp gibi,bugünkü rakibimiz Malatya gibi,hatta İskenderun gibi sonradan açılması muhtemel rakiplerimiz ile mevcut rakiplerimizi düşündüğümüzde kaybettiğimiz her puanı mumla arayacağız gibi duruluyor.

                           Hafta için yaşanan  olaylar nedeniyle malum Serhat cezalıydı.Ancak taraftarın ona olan sevgisinde değişen hiçbirşey olmamış.Devre arasında herkesle bol bol resim çekindi ve "Baltalı Serhat " tezahuratları altında taraftarları selamladı.Bu maçta ona çok ama çok ihtiyacımız olduğunu yokluğunu aradığımızı da bilmem söylemeye gerek varmı.


                     
                     Serhat,Abdulkadir ve her ne kadar kadroda olsada sakatlık sonrası yeterli düzeye gelmediğinden olsa gerek oynatılmayan kaptan Erdal'dan yoksun bir kadro ile maça başladık.Anadolu maçında sonradan oyuna giren Cihan ile Halil bu kez ilk onbirde başladılar.


                        Tribünler nispeten doluydu.Nispeten doluydu diyorum çünkü maçın ilk yarım saatinde açıkta baya bir boşluk vardı sonra ne olduysa biraz doldu.Ancak yinede bu fiyatlarla,bu havada,bu tatil gününde bu stadın hınca hınç dolu olması gerek ya hadi neyse...



                          Maçın başından itibaren ilk on dakika rakipe baya bir baskı kurduk ve iki cılız pozisyon geliştirdik ancak bu ataklarımızda Abdullah kale ile buluşamadı. Bu dakikadan sonra takım tabir yerindeyse durdu,rakip takımda bu sezon evimizde İnegöl ve Anadolu Selçuklu'nun yaptığı şeyi yaptı ve oyunu soğutmaktan başka hiçbirşey yapmadı. Özellikle Cihan ile atak geliştirme çabalarımız hep rakip takımın kalecisi Ziya'nın elinde kaldı.





                         İlk yarıda dönem dönem rakip yarı alanımıza girmeye çabaladı ve dönemde özellikle defansımızda Ahmet YAKAK oldukça güzel bir oyun sergiledi.Haliyle bu formu ile ve arkadaşlarının katılımı ile ilerleyen haftalarda defansta taşların daha yerine oturacağı sinyallerini aldık.Bu maç bariz bir şekilde lider oyuncu eksikliğimizi gösterdi aslında.Bugün sahada Serhat gibi yada onun ayarında bir oyuncumuz olsa belkide sahadan farklı bir sonuç ile ayrılabilirdik.



                       Forvette Abdullah'da elinden geleni yaptı ama 37 yaşının getirdiği metabolizma durumu ve onun orta saha tarafından beslenememesi sonucunda istediği  kadar pozisyon yakalayamadı. İsa geçmiş maçlara oranla daha derli toplu bir oyun sergiledi. İlerleyen haftalarda çok daha iyi olacağını  biliyorum. Hoca maçın ikinci yarısında Yakup,Bora,Metin gibi isimleri oyuna sürdüyse de bunların hiçbiri skoru değiştirmeye etki etmedi.İkinci yarıda maçın başındaki o ilk on dakikadaki tempomuzu bulurmuyuz diye düşündüm ancak malesef olmadı.Bu maçın ilk on dakikası ve son üç dört dakikası dışında yazılacak çokda birşeyi yok aslında.Yaş ortalaması oldukça genç bir takımız,istekli bir takımız ama oynanan oyun bazen veteranlar sevisine kadar düşebiliyor.Rakipler hala adımızdan kortukları için bize karşı cesur oynayamıyorlar.Yani şu rakibin Kızılcıhamam'a evinde dört gol atan takım olduğuna bir türlü inanamadım.

                           Dediğim gibi bu maça dair aslında yazılacak çokda şey yok.Evimizde oynadığımız tüm maçlarda maç öncesi ısınma hareketleri sırasında kalecimiz Ali'nin bir kaleci fiziğine sahip olmadığından bahsediyorum ve her seferinde oynadığı mükemmel oyun ile beni mahçup ediyor Ali.Bu artık bir totem oldu.Bugün yine tartışmasız takımın en iyisiydi ve biz burdan bir puan aldıysak bunda en büyük pay sahibi kurtardığı iki net pozisyon ile yine Ali oldu. Gerçekten Maşallah umarım nazar değmez bu çocuğu.Arkadaşımın maç esnasında söylediği gibi bir takımın en iyi adamı kalecisi ile o takımda bir sorun vardır.
                          Aslında Altay ve kurumsallaşma konusu ayrı bir yazının konusu ama yeri gelmişken değineyim bu maçta şeref tribünü diye tabir  edilen yerlerden maç boyunca hakeme,futbolcularımıza pekde hoş olmayan sözler söylendi,rakip takım ataklarında o ciddi ciddi adamların yöneticilerin oturduğu bölümden sürekli şşşşşşşşşşşşş diye bir ses yükseldi ve en ilginci seyyar satıcılar  orayada baya bir servis yaptılar. Elbette kurumsallaşma bir anda olacak birşey değil,elbette insanları alışkanlıklarından hemen vazgeçiremezsiniz ama şu örnekler profosyonel bir klüpte olmamalı diye düşünüyorum. Bu konuya ilerleyen günlerde yeniden değinmeye çalışacağım.
                   Maçın sonlarına doğru tribünlerden birisi hocamıza yönelik yetmiş dakika takımı on kişi oynattığı yönünde bir feryadda bulundu.Hoca döndü birşey diyecekti son anda vazgeçti.Aslında bu adam tribünden de tepki aldı ama aynı davranışlarına devam etti.Tribünde genel görüş hocanın elindeki malzemenin bu olduğuydu ki buna bende katılıyorum.Yani oyuna kurtarıcı olarak alınan üç oyuncuda hiç ama hiçbir varlık gösteremediler. Mevcut yapıda hoca ne yapsın.Elbetteki onunda bir takım hataları oluyor ki bu maçta Cihan'ın yaptığı bir pas hatası sonrası  hocasından özür dilemek için baktığı esnada yedekleri çağırıp onu oyundan alması bence bir hocanın yapmaması gereken bir davranıştı ki,Cihan bu maçta baya tepki almasına rağmen oyunun sonuna kadar kalsa atacağı kritik bir pas yada şutla takımın kaderini değiştirebilecek bir adamdı. Zaten onun yerine giren oyuncularında ondan fazla katkı sağladıklarını söylemek biraz zor olur.
                  Ben bu sezon sonuna kadar hocayla devam etmemiz gerektiği kanaatindeyim. Dediğim gibi ona en azından bu sene için desteğim tam ancak bu maçta hocanın beni rahatsız eden ikinci bir davranışı oldu ki bununda eleştirilebilecek bir durum olup olmadığı konusunda kararsızım çünkü her insanın huyu suyu karakteri farklı malumunuz.Hoca maç boyunca maç dışında hiçbirşeyle ilgilenmiyor ne futbolcularla,ne ısınan adamlarla nede takımla ilgili diğer konularla.E bunda ne var diyebilirsiniz zaten antronörler menejerler bu iş için varlardır diyebilirsiniz ama ne bileyim oyundan çıkan bir oyunun elini sıkmak,oyuna giren bir oyuncunun sırtını sıvazlamak bizim futbol kültürümüzde önemli konular diye düşünüyorum.Yani sadece bu davranışı ile takım içinde oyuncularla arasında normal şartlarda olması gerektiğine inandığım ama Altay'ın mevcut yapısında olmamasının daha hayrımıza olduğunu düşündüğüm bir mesafe koymuş hoca.Dediğim gibi bu sadece benim görüşüm.Doğru bir davranışı yanlış ligde sergiliyor bence hoca.                           
                 Sonuç itibari ile herşeye rağmen şu maçı kaybetmememizde önemli bence.Takım bir şekilde gol atmayı becerdiğinde bu sene bu ligden çıkacağımıza inanıyorum. Balıkesir bu hafta kazanarak bir anda hemde bir maç eksiği ile üçüncü sıraya yerleşti.Hala grupta kopan eden takım yok ancak inşallah sakatlarımızın iyileşmesi ve formsuz oyuncularımızın form tutmaları ile önümüzdeki hafta Balıkesir'de yeni bir deplasman zaferine daha imza atacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder